Neticede Yazdır... Artık Gelsin Dediğimdir!
Her gün sıcağın alnında toplanılır, dalı budağı ezber edilmiş ağacın gölgesine sığınılır. Yönü ezile ezile değiştirilmiş çimlerin üstüne plastik sandalyelerin ayakları bastırılıp oturulur. İnsan insanı her gün görünce hakkında bilmediği şey kalmaz pek. Bundan olsa gerek bizim orada konular her gün devam eder, gelişir ama değişmez. İşte ilk dokuz dakika yan masanın dinlese de anlayamayacağı o devam muhabbetleriyle geçer. Bazen içimden, belki anlasalar faydaları dokunur, kolaylaşır diye düşünürüm. Bazen, belki diğerleri de öyle düşünür ama bozmayız kuralı. Olaylar bizimdir, bizim kalır. Sessizce masada biriken gazetelere uzanırız. Derken sodalar gelir. Bir elle gazeteyi tutup diğer elle sodaya uzanırken nereden geldiği bilinmeyen ancak hep gelen o rüzgar gazeteyi dağıtır. Hışırtıyla cenk edilen gazete tomarı tekrar adam edilir ama eski jiletliği asla geri gelmez. Kafalar gazetelere yumulmuş, henüz ekler için kavga verilmezken biri bisikletiyle yanaşıp hal hatır sorar, festival haberi ve...