Kayıtlar

2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sözümüz Var Goralı Yiyeceğiz!

Resim
          Dünyanın en sıkıcı pazartesilerinden birini daha yaşıyorduk. Sendromu bir kez daha atlatıp hevesle evlere dönerken gökyüzünden düşen ceviz büyüklüğündeki damlalar karşıladı bizleri. Hızlıca koşuşup şehrin olanca kalabalığı ile gitmek istediğimiz yerlere yöneldik. Kimi sadece ıslanmadan evine gitmeyi kolluyor kimi arkadaşını bekletmemek için acele ediyordu. Ben eve gitmek için Beşiktaş iskelesinde motora binenlerdendim. 5 dakikalık Üsküdar yolunda genellikle kimse kimseyle konuşmaz.  Kulaklığı olan müziğini dinler, merakı olan dedikodusunu aktarır, kitabı ve telefonu olan kafasını kucağına gömer ve yolcuların az bir kısımı da denize odaklanır. Fakat bugün, denizin üstünde seyrederken yağmur o kadar şiddetlendi ki herkes gözünü cama dikip denizle göğü ayıran çizgiyi bulmaya and içti. Nihayetinde az sonra ıslanacak olmanın verdiği tedirginlikle Üsküdar’a yaklaşırken motordan birinci inenlere verilecek ödülü kucaklamak üzere(!) ön sırada oturanlar...

Bu koku dünyayı tutacak...*

Resim
Ş imdi size kadifemsi dokunuşundan, hoş kokularından ve hülyalı hikayelerinden bahsederdim ama malum ki toprak kokan bir memlekette büyüdük biz. Parklara da diktik gülleri bahçelere de. Hele hıdırellez geldi mi, her sene, binbir umutla yumulduk altına. O küçücük ağaççıklardan diledik de diledik onlarca umudu. Çoğu da oldu üstelik! Olmadıkları da oldu elbette ama adettendir ya, hayırlısı dedik geçtik kenara. Benim size anlatmak istediğimse onun tarihi...  İngiliz tarihinin en parlak dönemlerinden birini yaşadığı Tudor diliminde hanedan soyu bu gül simgesini kullanıyordu.  A navatanı Anadolu, İran ve Çin olarak bilinen güller yüzyıllardır sevgililerin kalbinde, şairlerin de dizelerinde gezer. Sadece aşk ve sanatta mı? Britanya’daki İngiliz İşçi Partisi bizdeki yıldızın aksine kırmızı gülü taşır amblemine. Sosyalistler böylesine sahiplenmişken Türkiye siyasetine de tezahür etti elbette gül. Görüş olarak zıt kutuplarda yer alsalar da BBP ile BDP'yi de amblemlerindeki gül...

SORUN SİNEMADA MI SİYAD'DA MI?

 Öğrendiğimize göre Siyad üyeleri yıl boyunca gösterime giren 86 filmi incelemiş. Ancak 12 filmi çeşitli dallarda ödüle aday gösterebilmiş. Listeye bir bakıyoruz, aynı filmler neredeyse tüm dallara aday! Hani derler ya bir insan her konuda mükemmel olamaz diye. Bir film de her konuda mükemmel olamaz. Hadi diyelim ki bu yıl Türkiye'de üretilen filmlerden biri muhteşem oldu. Gerçekten de yapım senaryodan, oyunculuktan, müzikten, kurgudan, görüntüden en iyi şekilde nasibini almış ve tüm dallarda ödüle adaylık kazanmayı hak ediyor. Peki ya diğerleri?! Bu sene En İyi Film Ödülü için yarışan 5 filmi aklınızda tutun. Çünkü neredeyse diğer bütün ödül dallarında da bu beşinin adını göreceksiniz. 'Kelebeğin Rüyası' tam 9 dalda ödüle aday gösteriliyor. Bu kadarla kaldı mı dersiniz? 'Zerre' de tıpkı 'Kelebeğin Rüyası' gibi 9 dalda ödüle aday! Bunlar muhteşemmiş işte ve çok öne çıkmış, diğer adaylar bambaşka diye düşünebilirsiniz. Ama düşünmeyin! Çünkü bu iki ya...