Müziğin ta kendisi: John Barry
Herkes aynı şehirde yaşar, aynı vapura biner, aynı güneşe bakar ve aynı yolu koşar. Ama kimse aynı hissetmez. Aslında bir “konu” vardır ve hayat ona göre işler. Bu tuhaf işleyiş, blöf yaptırdığına inandığı an masaya kare asını bırakır ve her yolculukta size yeni yeni oyunlar çıkarır. Bu oyunlarda mühim olan, ne istediğini bilmektir ve hayat hangi yöne, ne kadar güçlü akarsa aksın ona aldırış etmemektir. Tüm bu karmaşa içerisinde ne kadar ilerleyebilirsiniz, oyuncunun blöflerine ne kadar dayanırsınız bilemiyorum ama bundan yıllar önce, 14 yaşında amacını keşfeden bir çocuk, hayallerini renkli uçurtmasına bağladı ve o ipin ucunu hiç bırakmadı. Uçurtması öyle çok yükseldi ki… Onlarca ülkede binlerce şehir gezdi ve milyonlarca insanı ezgileriyle hislendirdi. Besteleriyle o, söylemek isteyip de sustuklarımızı; aşkı, kıskançlıkları, merakı ve “olmayacak” fikirlerimizi haykırdı. O uçurtmalı çocuk, efsanevi James Bond film serisinin bestecisi olan, 1970’lerden bu yana yüzlerce TV ve film müziğ...