Aksaray Malaklısı
Tarihi eserlerin bir bir yok olması
hepimize dert olmuştu ki çok sevgili müze müdürlükleri çareyi
doğadan yana bulmuş. Doğadan derken, müzeleri betondan
kurtaracaklar, eserler açıkta olunca kimsenin çalası gelmeyecek
gibi düşünceler dolaşmasın aklınıza. Bu yöntemin temelinde
çağlar öncesinden kalma bir zihniyet var: Bekçi köpeği!
(Aksaray Malaklısı)
Türkiye'deki müzelerin sıkıntısı
çok... Mesela müzede var sanılan eser aslında bir bakılıyor ki
orijinal değilmiş! Arkeologlar binbir zorlukla izin aldıkları
bölgeyi kazarken bir sabah geliyorlar ki kazı alanını birileri
daha eşelemiş! Bir de bunlara mucit halkımız ekleniyor tabii.
Mesela bir eve bahçe duvarı gerekiyorsa onun taşı illa ki en
yakın antik kentten karşılanacak. Camii yapılıyorsa o antik
kentin taşları elbette ulvi amaçlar için de kullanılacak. Çünkü
antik kent bol! Ve betonsever mucitler her yerde. Ama tüm bu
hırsızlıklara elektronik sistemli, güvenlikli, kayıtlı bir çare
düşünenler şu anda müze müdürlüklei için Jet Giller gibi
uzak ve aşırı teknolojik kalıyor. Bakanlıkla irtibata geçen
müze müdürlükleri Anadolu'nun en iri köpek ırkı olarak bilinen
Aksaray Malaklısı'nı kendilerine koruma olarak seçti. Şu sıralar
müzelere bu türden birer çift yavru köpek gönderiliyor. Bu
hayvancıklar müzeyi, içindeki tarihi eserleri koruyacak ve
uluslararası tarihi eser mafyalarına korku salacakmış(!) Çok
yakında acı acı işiteceğimiz "köpekleri zehirlediler"
haberlerini duymamak için ne yapmak gerekiyor?
Bazen iyi niyetli de düşünmek
istiyorum ama neresinden tutsam elimde kalıyor. Şimdi bu köpekler
diyelim ki müthiş saldırgan oldular ve kimse bunların önünde
duramıyor. E iyi de kardeşim o zaman sen, ben, çoluk, çocuk bu
müzeye nasıl gidecek? Bundaki amaç acaba biraz da bizi uzak tutmak
mı? Neticede görmezsen eserin yokluğunu da hissetmezsin. Yok, bu
hayvancıklar gelene, "hişt, hoşt, tut kıs kıs" diyene
de saldırmıyor diyelim. O zaman da bunlar memur mu diye sormaz
mıyız size? Bu yavruların ne günahı var da burada asileştirilip
devlet görevleri üstleniyorlar?.. Neticede bu büyük kültür
sanat gelişmesini bir ucundan olsun tutup bağrıma basamadım.
Yorumlar
Yorum Gönder